Güncel Haberler

Doğada kendiliğinden yetişir! Tam bir şifa kaynağıdır ancak azı faydalı, fazlası zararlıdır.

Sivas’ta doğal olarak yetişen ve halk arasında “çördük” veya “palmiye meyvesi” olarak adlandırılan meyvenin pek çok faydası yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir.

Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ebru Yabaş ve ekibinin yaptığı araştırmalar, bu meyvenin hem meyve kısmının hem de çekirdeğinin sağlık açısından önemli faydalar içerdiğini ortaya koydu. Bu çalışmalarda meyve parçaları ve tohumlarının saflaştırılmış sulu ekstraktlarının antimikrobiyal aktivitelerinin incelendiğini ve önemli sonuçlar elde edildiğini belirten Doç. Dr. Yabaş, şöyle konuştu: “Bu meyvenin belirli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü içerdikleri aktif maddelerden dolayı zararlı etkilere sahip olabilirler. Bu nedenle doz çalışmalarına hızla öncelik verdik” dedi.

“ŞİFA TANKI”

Prof. Doç.Dr. Ebru Yabaş, mercanköşk meyvesinin şifa kaynağı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Özellikle son yıllarda biz ve ekibimiz, Sivas’ta yetişen endemik türler ve bitkiler üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu çalışmada özellikle Sivas’ta çördük veya yabani armut meyvesi olarak da bilinen, Sivas ikliminde tarıma uygun olan ve doğada kendiliğinden yetişen bir meyve türüdür. Çalışmamızda bu meyvenin hem meyve kısmının hem de çekirdek kısmının sulu ekstraktlarını araştırdık.

Ekran görüntüsü 2024-10-04 102719

Bu aktif maddeleri belirledik, saflaştırdık ve karakterize ettik. Bunların antimikrobiyal aktivitesine baktık. Daha sonra meyve kısmındaki bu solüsyonların bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aktiviteye sahip olduğunu gözlemledik. Bunların özellikle belli dozlarda tüketildiğinde oldukça aktif özelliklere sahip olduğunu gözlemledik. Tohum kısmına ve sulu çözeltisine baktığımızda ilginç bir şekilde bu bulaşıcı hastalıkların yan etkilerine karşı da iyileştirici etkisi olduğunu gözlemledik. Bu şekliyle aslında şifa kaynağı olan bir meyve diyebiliriz bu meyveye.

“ÖLÇÜLERDE TÜKETİLMESİ GEREKİR”

AW300226_02

Şifa deposu olan bu meyvenin ölçülü tüketilmesi gerektiğini belirten Yabaş, şöyle konuştu: “Burada önemli olan dozun ayarlanmasıdır. Çünkü içerdiği etken maddelere göre bunu söyleyebiliriz. meyve Belli miktarlarda ve belli dozlarda tüketildiğinde etkin rol oynayacaktır. Bu bağlamda baktığımızda amacımız aslında bu meyveden elde ettiğimiz sulu suyu elde etmektir.” Amacımız meyvenin iyileştirici etkisini geliştirerek ortaya çıkarmaktır. Hem besin hem de besin takviyesi olan bir ürün. Zararlı etkileri olabileceğinden bu meyvenin belirli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz, bu nedenle dozaj çalışmalarına öncelik veriyoruz. “Bu meyvenin sulu faza geçen aktif maddeleri bulaşıcı hastalıkların yan etkilerine neden olabiliyor. Bu yan etkiler arasında ishal de olabiliyor. İyileştirici etkisinin de olduğunu gözlemledik.

(İHA)
Bu içerik Nilgün Akbıyık tarafından yayınlanmıştır.

Önceki içerik Sonraki içerik

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu